MAKALELER

TEKNOLOJİNİN YOĞUN KULLANIMININ OLUMSUZ ETKİLERİ

Son zamanlarda ailelerin kontrol altına almakta zorlandıkları önemli konulardan biri de teknolojik aletlerin kullanımıdır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre son zamanlarda yaklaşık olarak 10 aileden 8’inin internete ulaşımı olduğunu göstermektedir. İnternete erişimin kolaylaşması ve çeşitli teknolojik aletlerden ulaşılabilir olması ile kontrol altına alınması güçleşmektedir. İnternet kullanımı güvenliği sağlandığı takdirde pek çok bilgiye rahat ve hızlı bir biçimde ulaşım sağlanmasına olanak tanımaktadır. Ancak kontrolsüz kullanımı ise duygusal yaralanmalara, bilişsel zorlanmalara neden olurken yanında fizyolojik problemlere de sebep olmaktadır.
 
Duygusal anlamda kaygı ve korku içeriklerine fazla maruz kalmak özellikle somut dönemde olan, soyut düşünceye henüz geçmemiş çocuklarda ki bu grubu ilkokul öğrencileri olarak belirtecek olursak, hayat olaylarına yönelik aşırı duyarlılık ve yoğun korku şeklinde kendini dışarı vurabilmekte. Çocuklar ise bu durumlarla nasıl baş edecekleri konusunda yetersizlik yaşamaktadırlar. Önceden var olmayan ancak yeni ortaya çıkmaya başlayan sizlerin de dikkatinizi çeken bazı yakınmalar söz konusu olabilmekte. Bunlara bakacak olursak,
 
>> Odada tek başına kalmamak için çeşitli bahaneler sıralayan,
>> Aydınlık ya da gündüz olmasına rağmen odalar arasında geçiş yapmaktan endişe duyan,
>> Ekranlarda yer alan karakterlerinin gerçek hayatta yaşıyor olduklarını düşünerek farklı nesnelerden, durumlardan korkan ya da kaçınan çocuklar gözlenmektedir.
 
Bilişsel anlamda ise dikkat ve odaklanma süreleri, bu sürelerin niteliği ekran kullanımı dolayısıyla etkilenmektedir. Oyunlara ve videolara bakıldığında oradaki amacın dikkatin orada kalması ve videonun izlenmesine ya da oyunun oynanmasına devam edilmesi şeklinde olacağını fark etmek mümkündür. Videolar söz konusu ise bir sonrakine tıklamak için bir ipucu ve merak uyandırma söz konusuyken, oyunlarda ise çoğunlukla bir sonraki seviyeye geçme, maddi ya da teknolojik değeri olan bazı nesneleri toplamak yolu ile sürekli yeni bir uyaranın verildiğini görmek mümkündür. Sıklıkla gelen yeni, renkli, merak uyandırıcı ve canlı uyaranlar ne var ki hayat akışında oyun ya da videolarda olduğu kadar yoğun olmamaktadır. Dolayısıyla çocuk ve gençlerde sıklıkla karşılaşılan bazı durumlar gözlenmekte. Bunlar:
 
>> Günlük yaşamdan sıkılan, adapte olamayan,
>> Boş zamanlarını geçirecek aktivite yaratma ve bulma güçlük çeken,
>> Hayat etkinliklerinden keyif almayan,
>> Buna bağlı olarak alacakları keyfi tamamen teknolojik aletlerden edinmeye yönelik bir tutumun geliştiği kısır döngü ile yaşayan bireyler haline gelmeleridir.
 
Fizyolojik anlamda ise bazı çocukların ve gençlerin bağımlılık düzeyinde teknoloji kullanımı onları yürüyüş, fiziksel oyunlar oynama, akranları ile grup halinde koordinasyon gerektiren etkinliklerden uzaklaşmalarına neden olmaktadır. Sürekli oturmak, sabit bir biçimde tek bir uyarana odaklanmak hareket alanını kısıtlamaktadır. Erken yaşlarda teknolojiye maruz kalmaya başlamak ve TV-Tablet-Telefon üçgeninde yoğun zaman harcamak;
 
>> Bedensel gelişimi,
>> Dil gelişimi,
>> Bedensel koordinasyon becerisinin gelişimi ile ilgili güçlükler söz konusu olabilmekte.
 
Ne yazık ki bazı tehdit içerikli uyarıcılar, kendilerine zarar vermeyi öğütleyerek ciddi fizyolojik ve psikolojik zararlara yol açmaktadır.
 
Sosyolojik anlamda ise tüm bunlara ek olarak yoğun bir biçimde maruz kalınan şiddet içerikli oyun ve videolarda aşina olunan davranış biçimine bürünmek ve bunu normal olarak algılamak söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla sergilenen davranışlar sosyal ilişkileri etkilemekte, yalnızlaşmaya neden olabilmektedir.
 
>> Arkadaşları ile geçinemeyen
>> Sıklıkla şiddet içerikli oyunlar oynayan bunları günlük hayata da taşıyan çocuklar sosyal uyum açısından güçlük yaşayabilmektedir.
 
DİKKAT!
 
Unutulmamalıdır ki ekran ve internet barındıran tüm aletlerin (tablet, bilgisayar, telefon ve TV) kullanımı söz konusu olduğunda tedbirli davranmak çok önemlidir. Çünkü renkli ve sürekli yeni uyaranların geldiği teknolojik dünyada internet kullanımının kontrolünü doğrudan çocuklara bırakmak uygun değildir. Aileler bu konuda gerekli adımları atmalı; izlenen videoları ve oyunları takip etmeli, güvenli internet kullanımına çocukları sevk etmelidir. Tüm bu aletlerle geçirilen zaman önceden belirlenmeli ve çocuğa bir yasak olarak tanıtılmamalıdır. Sağlıkları ve güvenlikleri ile ilgili yaşlarına uygun olacak biçimde açıklama yaparak kullanım sağlanmalıdır.
 
Uzman Psikolog ve Aile Danışmanı
                 Melike AK