MAKALELER

ÇOCUĞA YÖNELİK ANNE-BABA TUTUMLARI

 
 
Aile çocuğun hayatında en başta gelen ve ilk deneyimlerini yaşadığı en küçük sosyal birimdir. Çocuğa karşı geliştirilen ve sürdürülen tutumlar ilerleyen dönemlerde çocuğun benlik gelişiminde, edineceği davranışlar konusunda etkili olmaktadır. Aile tutumlarının yanı sıra anne ve babanın kişilik yapıları, yaşanan ortam, çevresel koşullar ve kültürel yapılar da çocuğun gelişimi üzerinde önemli katkılara sahiptir. Ancak unutulmamalıdır ki çocuğun doğumundan itibaren ilk yaşantılarının öncelikli muhatabı ve zihninde gelişen şemaların, düşüncelerin temelinin atılmaya başlanmasında en öncelikli etken aile yaşantıları olarak karşımıza çıkmaktadır.
 
 
Bu tutumları ve yaklaşımları özetleyen temelde 6 farklı ebeveyn tutumundan bahsetmek mümkündür.
 
1.  Otoriter olarak adlandırdığımız baskıcı ve otoriter yaklaşım, katı kuralları olan ve kuralları açıklamadan uyulmasını bekleme, çocukların üstünde tam hakimiyet kurma duygusu, çocukları dinlemek yerine gözlemeyi tercih etme, çocukların soru sormasından hoşlanmama, çocukların özgürlük arayışlarına izin vermeme gibi ebeveyn yaklaşımlarına sahip ortamlarda yetişen çocukların ilerleyen zamanlarda; saldırgan, öfkeli, sinirli, otoriteye baş kaldıran, saygısız, kurallara uymakta güçlük çeken çocuklar olmalarını pekiştirir.
2. İlgisiz olarak adlandırdığımız bir diğer tutumda ise ebeveynin çocuğa sevgi ve şefkat göstermeyen yaklaşımlara sahip olduğu,  kuralları öğretmediğini,  çocukları disiplin altına almadığını ve sabırsız davrandığı söz konusudur. Aynı zamanda bu tutuma sahip ebeveynler kolay sinirlenen yapıda olmakla beraber kendi ilgi ve zevkleri için saatler harcayan ancak çocuklarla ilgilenmesi gereken durumlarda aşırı tepkiler göstererek zaman bulamadığından şikayetçi olmaktadırlar. Çocukların bunlara benzer ortamlarda yetişmeleri ise hayatının ilerleyen dönemlerinde, kendine güveni olmayan, isyankar, dikkat çekmek ve çevreye varlığını kanıtlamak amacıyla uyumsuz davranışlar sergileyen, iletişim sorunları yaşayan, daha iyi olabilmek adına çaba sarf etmeyen bireyler olmalarını muhtemel kılar.
3. Bir diğer ebeveyn tutumu ise aşırı koruyucu tutumlara sahip ebeveynlerdir. Ebeveynlerin kuralları öğretme çabasının olduğu ancak öğretme ve uygulatma konusunda yetersiz olması, aşırı koruyucu davranışlar sergilemesi, çocuğun sorumluluklarını kendi üstlenmesi, çocuğun doğru ve yanlışı bulma konusundaki denemelerini engellemesi gibi davranışları söz konusudur. Hatta yanlış bir hareket sergilemiş olsa dahi çocuğu uyarmama gibi durumları normal olarak görme mevcuttur. Bu tavır ve tutumlar arasında büyüyen çocuklar ise karar verme becerisi ve kendini savunma yetisinde zayıf olan, bağımlı, toplumsal kurallara uyma konusunda güçlük çeken bireyler olarak ilerleyen dönemlerde karşımıza çıkabilmektedir.
4. Sınır koyamayan, tutarsız sınırlara sahip ebeveyn tutumlarını içinde barındıran aşırı hoşgörülü olarak adlandırdığımız dördüncü kategoride ise çocuğun her istediğine hemen ulaşmasında isteklerinin yerine gelmesinde çok aceleci davranan, çocuğun ailede söz sahibi ve karar verici kişi olarak gören aile tutumlarını içerisinde barındırır. Böyle bir ortamda yetişen çocukların ise hayatlarının ilerleyen aşamalarında, doyumsuz, kendi sınırlarını bilmeyen ve başkalarının sınırlarına saygı göstermeyen, uyumsuz, hükmedici, sorumluluk sahibi olmayan ve öz denetim konusunda problemli bireyler olarak toplumda yer almaları muhtemeldir.
5. Mükemmeliyetçi olarak adlandırdığımız, kendi gerçekleştiremediği ideallerini çocuğun isteklerini göz önünde bulundurmadan ve potansiyel gözetmeden doğrudan çocuğun sorumluluğu gibi ona yükleyen, çocuklarının hata yapmasını kabullenemeyen ve beklentileri çok yüksek olan tutumları içinde barındırır. Böyle bir ortamda yetişen çocukların ise kendini yetersiz ve değersiz hisseden, ailenin beklentileri altında ezilen bu nedenle sağlıklı gelişimini sürdürmekte güçlük çeken, başarı için çabalayan ancak istediği seviyeye gelemediğinde başarılı olmasına rağmen yoğun hayal kırıklığı yaşan bireyler olarak hayatlarına devam etmeleri söz konusu olmaktadır. 
6. Sonuncu ve sağlıklı gelişimi destekleyen tutum olan demokratik anne baba tutumu olarak adlandırdığımız grupta ise ebeveynler çocuklarına, doğru ve yanlış ayrımını öğrenirken destek veren açıklama sunan, denemelerinde destekleyen, sevgisini çocuktan esirgemeyen, çocuğun ihtiyaçlarına yönelik ilgi sahibi olan, soru sorma ve düşüncelerini ifade etme konusunda çocuğu teşvik eden, sağlıklı iletişim kuran, yeni deneyimler için çocuğunu cesaretlendiren davranışlar sergileyen bireylerdir. Bu tutumlara sahip bireylerin çocuklarının ise, özgüveni yüksek, sevildiğini bilen ve sevmenin farkında olan, mutlu, yaratıcı, iyi aile ilişkilerine sahip, uyumlu, sosyal ilişkileri kuvvetli, sorumluluk bilincinde olan ve yeni deneyimlere açık bireyler olmalarına katkı sağlamaktadır. 
 
Tutumların çocukların sağlıklı bir gelişime sahip olması adına etkisi yadsınamaz. Bu nedenle de çocuklarımızla iletişim kurarken daha özverili ve dikkatli olmak, onların temeldeki rol modelinin ebeveynler olduğunu unutmamak önemlidir. Her zaman tam anlamıyla demokratik olmak güç olsa da bu tutumların sonuçları ile ilgili ebeveynlerin kendilerine küçük hatırlatmalar yapmaları, kendi davranışları üzerinde kontrol sahibi olmaları konusunda destek sağlayacaktır.
           Uzm. Psikolog ve Aile Danışmanı
                           Melike Ak